Terfi Alabilmenin 7 Sırrı

Terfi Alabilmenin 7 Sırrı

Düne kadar “Gözlerimi kaparım görevimi yapar, terfimi beklerim” anlayışına sahip olan çalışanlar, kariyer yollarındaki sıkışıklığın bayram trafiğine dönmesini beklemiyorlardı. Acaba kariyer sistemlerinde tıkanmış, iyi iş sonuçları ya da yüksek performanslarına rağmen sıra bekleyen bu çalışanlar için çözüm var mı?

Rekabetin çok, üste çıkacak  pozisyon sayısının kıt olduğu ortamlarda terfi etmek nasıl mümkün?

Cevap basit… Muhtaç oldukları kudret, damarlarındaki asil kanda mevcut…

Yani hedeflerini tutturmak için son derece agresif şekilde çırpınan bu çalışanlar, bilgilerinin tamamını ve enerjilerinin bir kısmını kendi kişisel markalarını oluşturmak ve pazarlamak için kullanmalı. Çünkü her ne kadar ekonomi yavaşlasa ve rekabet kızışsa da terfi etmenin kuralları hiç değişmedi. Sadece çıtalar yükseldi. Aksi gibi görünse de şirketlerin orta ve üst seviyedeki yönetici ihtiyaçları aslında bitmiyor. Peki, bu tek tük gelen pozisyonlara ulaşmanın sırrı ne? Kişisel markanızı yaratmak ve bunu bütün gücünüzle pazarlamak… Bunun da özü, karar verici hedef kitleyi belirlemek, özgün bir kişisel profil sunmak, bunu ikna edici bir yöntemle ve düzenli bir takvimle karar vericilere iletmekten oluşuyor. Bu yaklaşım, terfi etme oyununun kurallarının çok iyi kavranmasını gerektiriyor.

İşte terfi alabilmenin 7 sırrı:

• Oyunun kurallarını öğrenin. Terfi bir oyun ve kuralları var. Eğer bilmiyorsanız, oyunu iyi oynasanız bile kırmızı kartla dışarıda kalabilirsiniz. Müdürünüzle terfi etmenin koşullarını konuşun. Kriterler konusunda belirsizliğe yer bırakmayın. Örneğin marka müdürü olmak için satışta çalışmak gerekiyorsa ya da aynı seviyede 4 yıl kalmadan terfi edilmiyorsa bunu şimdiden bilmenizde ve planlamanızda yarar var. Birçok firma bugün iş sonuçları, organizasyonel potansiyel ve kıdeme dayalı yetenek gelişimini ön koşul olarak koyuyor. Hâlbuki birçok insanı hayal kırıklığına uğratan pozisyon azlığından kimse bahsetmiyor. Bu yüzden hem bu koşulları yerine getirirken hem terfi etmek istediğiniz pozisyonları gözünüze kestirmenizde ve bunu müdürünüzle paylaşarak potansiyel senaryoları aylar (hatta yıllar) öncesinden planlamaya başlamanızda yarar var.

• Karar verici hedef kitlesini belirleyin. Birçok şirkette terfi kararları sadece müdürünüzün değil, ilgili birimdeki diğer yöneticilerin de biraya geldikleri ve bütün adayları bir arada değerlendirdikleri kurul kararlarına dayanıyor. Bu yöneticileri belirleyin ve kendi markanız dışında onlarla beraber ortak projelerde yer almaya çalışın. Amacınız sizden yana oyları artırmak ve herkesten çok oy alarak sıranın önüne geçmek. Bunun için politika yapmanıza gerek yok. Beraber çalıştığınız kişilerin motivasyonlarını ve hedeflerini iyi anlayıp, ortaklık sağlamaya gidin ve sonuçlara beraber ulaşın. Bu yaklaşımı “yağcılık” ve “popülerlik” ile karıştırmayın. Amacınız saygı kazanmak olmalı, sevgi değil.

• Hedefleri belirleyin ve onları aşın. Beklentileri aşmanın birinci kuralı onları belirlemektir. Müdürünüzle yılın başında en önemli 3-4 iş hedefinizi belirleyin. Bunları olabildiğince gerçekçi, somut ve mümkünse sayısal tutun. Örneğin yıl sonunda pazar payını yüzde 5 artırmak ya da yeni bir kampanyayı Ocak ayından önce yayına sokmak gibi net hedeflerle çalışın. Daha sonra bütün çabanızla bu hedefleri aşmak için çalışın. Yıl içinde başınıza ne gelirse gelsin bu önceliklerden şaşmayın. Eğer müdürünüz size yeni öncelikler ve hedefler verirse bunları var olan hedeflerle karşılaştırmaktan ve öncelikleri müdürünüzle yeniden tanımlamaktan çekinmeyin. Unutmayın, amacınız bu hedefleri olabildiğince büyük bir şekilde aşmak ve yıl sonunda subjektif bir değerlendirmeye izin vermemek. Sonuçta yüzde 5’lik hedefe karşılık, hedefini yüzde 15 gerçekleştiren bir çalışan, kişisel markasını su götürmez şekilde güçlendirmiş olur.

• Üst yönetimi fan kitlenize dönüştürün. Üst yönetimde kişisel markanız konusunda farkındalık yaratın. Sizin terfinizde birebir karar verici olmasalar da sizin hakkınızda olumlu düşünmelerinin terfinizi hızlandıracağı kesin. Bunun için yapmanız gereken ilk şey üst yönetimin “amaçlarını ve planlarını” iyice anlayıp, yaptığınız işleri bu plana bağlamak ve başarıya ulaştıkça bunu üst yönetime geri bildirmek. Üst yönetimin de başarı ve örneklere ihtiyaç duyduğunu sakın azımsamayın. Kayda değer başarılarınızı onlara da duyurun ve üst yönetimin sizi örnek göstermesine öncü olun.

• Başarı paylaşım takvimi oluşturun. “Gereksiz mütevazılık aptallıktır” demiş akıllı birisi. Başarılı olmak güzeldir ancak bu başarıyı hedef kitlenizin bilmesi daha da güzeldir.  O yüzden başarılarınızı, mütevazılık bahanesiyle kendinize saklamayın. Proje ya da işinizde ulaştığınız önemli dönüm noktalarını, aldığınız ödülleri, hedeflerinizdeki sıçramayı karar verici hedef kitlesi dahil olmak üzere geniş ve kapsamlı olarak paylaşın. Narsist bir mesaja gerek yok, başarıya ulaşan takımı ya da kişileri kutlamanız yeterli. Bu başarıdaki payınız okuyan tarafından algılanacak ve kişisel markanıza aldığınız “beğen” puanları artacaktır. Ancak asıl ustalık şurada yatıyor: Daha da öteye giderek bu başarıları paylaşacak bir “iletişim takvimi” hazırlayın. Ve düzenli olarak farklı hedef ve konularda başarı iletişiminde bulunun. Yani kişisel marka değerinizi düzenli olarak büyütün.

• Bir konuda uzman olun. Uzman her şeyi bilen değil, diğerlerinden çok bilendir. Dijitalleşme ile kuralların her alanda hızla değiştiği bir ortamda, kimsenin uzman olmadığı yeni bir oyun alanı ortaya çıkıyor. Bu trendleri başkalarından önce öğrenip, bilginizi durmadan genişletin. Örneğin yaptığınız işin dijital dönüşüm ile nasıl şekilleneceği hakkında araştırın, okuyun; bu konudaki yazı ve haberleri takip edin ve işiniz ile ilgili öneriler getirin. Bir konuyu öğrenmenin en iyi yöntemi onu öğretmektir. Çalıştığınız ekibe bu konuda eğitim verin. Özellikle terfinin ucuna gelmiş ancak pozisyon kıtlığından dolayı bekleyenler için uzmanlıklarını geliştirmek için daha iyi bir zaman olamaz.

• Her zaman pazarda olun. Sigorta satın almanın en iyi yolu, kazadan önce almaktır. Kişisel markanızı sadece ihtiyaç duyduğunuzda değil, işinizin bir parçası gibi sürekli geliştirin. Bazen, kendi terfinizi yaratmanın en iyi yolu başka bir şirkete atlamaktan gelir. Bunu da yapmanın en iyi yolu tabi ki işler yolunda giderken iş aramaktır. O zaman hem stresiniz olmaz hem hâlihazırda var olan bir işiniz olduğu için daha değerli olursunuz. Ancak bunun için her zaman güncellenmiş bir özgeçmiş ve canlı tutulan kontaklar yardımıyla pazarda olmanız gerekir. Yani kişisel markanız her zaman ulaşılabilir olmalı.

Terfi zamanı geldiğinde kişisel pazarlamasını ciddiye alıp bunu düzenli şekilde uygulayan çalışanlar diğerlerinin her zaman bir adım önünde olacak. Diğerleri ise sıra beklemeye devam edecekler.

Keyifli günler.

Güvenç Dönmez (Misafir Yazar)

guvenc 

Güvenç Dönmez, 17 yıldır, çokuluslu şirketler, Türkiye, İsviçre ve Rusya’da yerleşik olarak, perakende hızlı tüketim, elektronik ve perakende alanlarında üst seviye yöneticilik yapmıştır.

 

En son olarak, Domino’s Pizza Rusya Genel Müdürü olarak çalışan Dönmez, şirket büyümesini hızlandırarak Londra Borsası’nda halka açılmasında rol oynamıştır.

Daha önce Samsung Elektronics’te Rusya, Ukrayna, Kazakistan ve diğer Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden sorumlu Pazarlama Başkanı olarak çalışmıştır. Yönetimi altında, Samsung bu bölgedeki pozisyonunu güçlendirmiş, Nike, Adidas, Sony gibi markalardan daha çok sevilen bir marka haline gelmiştir. Ayrıca rekor kıran bir hız ile, Samsung Mağazası sayısını, 2 yılın altında, 90’dan 250’ye ulaşmıştır.

Önceki görevinde ise Procter & Gamble’da Rusya, Ukrayna ve Belarus’tan sorumlu Güzellik Kategorisi Direktörü olarak çalışmıştır. Bu görevinde, akıllı risk yönetimi, dijital pazarlama taktikleri ve stratejik odaklanma sayesinde, rekor payı ve kar oranlarına ulaşmıştır.

Bir yandan profesyonel kariyerine devam ederken, bir yandan da girişimcilik yapan Güvenç Dönmez, Big Baker adlı restoran zincirinin kurucu ortağıdır. Ankara’da 3 yılda 8 restorana ulaşan zincir, Foursquare’de hamburgerde ilk 10’a yerleşmiştir.

Akademik olarak, 1995 Üniversite Yerleştirme Sınavında Türkiye 3.sü ve 1992 Fen Liseleri Sınavında Türkiye 3.sü olmuştur.

Genç yaşına rağmen, birçok profesyonel, kişisel ve akademik başarıya imza atan Güvenç Dönmez, üstün performans, kişisel üretkenlik, takım liderliği, strateji, pazarlama ve kariyer yönetimi konularında, Rus Televizyonu da dahil olmak üzere, çeşitli yerlerde konuşma, eğitim ve seminerler vermektedir. Aynı zamanda,  starbrandmanager.com  adresinde, yazılarını yayınlamaktadır.

YORUMLAR

    Bu konuya henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...

YORUM YAZ