Otostop çeken iki genci aracıma aldım. İkisi de makine mühendisliği öğrencisi; yaz okuluna devam ediyorlarmış.
Sohbet ilerledikçe, okudukları bölümü çok severek okumadıklarını anladım. Anne babalarının istekleri ile makine mühendisliğini seçmişler, iş bulma imkanı daha kolay olur diye bu bölüme yönlendirmiş ebeveynleri.
Bir tanesi aslında psikolog olmak istiyormuş; diğeri güzel sanatlara ilgiliymiş ve heykeltıraş olmak istiyormuş. “Bu ülkede çoğu insan işini severek yapmıyor zaten; n’apalım, biz de elimizden geleni yapacağız.” diye severek çalışacakları bir işlerinin olmayacağını baştan kabullenmişler.
Uzun yıllar iş deneyimim gösterdi ki severek yapılmayan bir iş ile ne mutluluk geliyor, ne de başarı. Başarı olmayınca kazanç da gelmiyor.
Anne babaların, özellikle iş bulmanın bu kadar güç olduğu bir dönemdeki kaygılarını, bir baba olarak çok iyi anlıyorum.
Ancak yaşam kalitelerini belirleyecek meslek seçimlerinde onların istek ve yeteneklerini dikkate almalarını sağlamalıyız. Onların seçimini onlar adına yapmak yerine “kendilerini daha iyi tanımaları” ve “meslekler hakkında bilgi sahibi olmaları” için rehber olmalıyız.
Para kazanmak için mutsuz olmak mı?
Mutlu olmak için para kazanmak mı?
Bu soruları sorarak cevaplarını sindirmek, yapacağımız ilk adım olabilir.
İnan Acılıoğlu
Bu konuya henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...