Mutluluk Önündeki 4 Engel Nasıl Aşılır?

Mutluluk Önündeki 4 Engel Nasıl Aşılır?

Mükemmel insanın veya mükemmel hayatın olmadığını yazmıştım; 4 Adımda Nasıl Mükemmel Olunur yazımda.

Mükemmeliyetçi kişi kusursuzu ararken kendi elleri ile mutlulukla arasına set inşa edendi. Mükemmellik takıntısı mutluluk önündeki duvardı.

Gerçekçi İyimser ise, en iyiyi ararken, sonuca giden yoldan da haz alan; dünden ders alıp yarını planlarken bugünü de ıskalamayan; olumsuzlukları yaşamın bir parçası görüp pozitif bakış açısını kaybetmeyendi.

Tal Ben-Sharar, Mükemmeli Aramak kitabında Gerçekçi İyimser kişilerin özel ve iş yaşamlarında daha mutlu ve başarılı bireyler olduğunu ortaya koyar. Gerçekçi İyimser aşağıdaki 4 konuyu kabul eder, kendisine rehber kılar. Mükemmellik beklentisini takıntı haline getirmeden bu 4 kabul ile mutluluğun önündeki duvarı aşar.

Başarısızlıkları kabul etmek:

Gerçekçi İyimser için, başarıya giden inişli çıkışlı yolculukta çarptığımız duvarlar, pes etmek için bir neden değildir. Aksine yolculuğun kalanı için çıkarılacak derslerdir.

– Niçin başarısız oldum?

– Nerede hata yaptım?

– Tekrar başıma gelse ne yaparım?

gibi sorularla sorgulanan bir başarısızlık artık bir vakadır (case) onun için; öğretisi kıymetlidir. Bilir ki hiçbir kimse yoktur ki ayağı tökezlemeden başarıya yürüyebilsin. Muharebeler kaybedilir savaşlar kazanılır, kuralını aklında tutar. Kaybettiğinde üzülür ama bezmez, yılmaz.

Aşağıdaki alıntı İsmail Tufan’ın yaşlılarla yaptığı röportajlardan, onların gerçek hikayelerinden hazırladığı Yaş Almış Öyküler kitabından:

“Hayatın mağlubiyetler ve zaferler serisi olduğunu zamanla öğrenen insan, zaferleriyle çok övünmemeyi, mağlubiyetleri karşısında da pes etmemeyi öğrenmelidir.”

Duyguları kabul etmek:

Öfke, kıskançlık, sevinç, üzüntü ve duygu yelpazemizdeki diğer renkler… Bütün bunlar bizi insan yapar. Yakınımızı kaybettiğimizde yaşadığımız yas, beklenen zammı alamadığımızdaki hayal kırıklığımız, yapacağımız sunum öncesindeki panik halimiz… Bütün bunların tek ve ortak bir sebebi var: İnsan olmak. Gerçekçi iyimser bunları bilir, yaşadığı duygular için kendisini veya başkasını suçlamaz. Duygularından kaçmadan onları yaşar. Bir arkadaşının terfisini kıskanabilir, bunun doğal ve insani olduğunu bilir. Kıskanmak kötü değildir; kıskançlık duyduğu arkadaşının arkasından iş çevirirse o zaman kötülük yapmış olur. Bu ayrımın farkındadır.

Ters Yüz Filmindeki Duygular

Bir psikolog arkadaşım duyguları, onlardan kaçmadan yaşamanın gerekliliğini anlayabilmem için Ters Yüz animasyon filmini tavsiye etmişti. Gayet eğlenceli filmde kişinin ruh halini yönlendiren Neşe, Tiksinti, Öfke, Korku ve Üzüntü duyguları anlatılıyor. Filmde kahramanı mutluluğu götüren duygu, Üzüntü’dür. Filmin kahramanı yaşadığı hayal kırıklığı sonrası yaşadığı derin Üzüntü sayesinde ancak düzlüğe çıkabiliyor.

Başarıları Kabul Etmek:

Gerçekçi iyimser, geçmiş başarılarının, yeteneklerinin farkındadır. Önündeki engeller karşısında geçmiş başarılarını anımsayarak motive olur. Yaşanan olumsuzluk yüzünden yeteneklerine karşı kör olmaz. Daha önce farklı işler kotarmıştır, şimdi de yapabilir; bunun bilincindedir.

Milyonlarca kişi arasından üniversiteyi kazanmaktan iş görüşmeleri sonucu bir iş teklifi almaya, iş yerinde tamamladığımız bir projeden aldığımız terfiye kadar, geçmişteki başarılarımızın farkında olmalıyız. Onların her biri silinmeyecek şekilde başarı hanemize yazıldı.

Amerika’da psikolojinin kurucusu kabul edilen William James kişinin kendine duyduğu saygıyı aşağıdaki formülle açıklıyor.

Kendimize Saygı = Başarılarımız / Kendimize Koyduğumuz Hedefler

Koyduğumuz hedefler ne kolay, ne zor olmalı; bir sonraki maddede açıklanacağı gibi gerçekçi olmalı. Buna ek başarılarımız ne kadar çok olursa ve kendimize haksızlık etmeyip bunları hafızalarımızdan silmezsek, kendimize olan saygımızı da sağlamlaştırmış oluyoruz.

Gerçekleri Kabul Etmek:

Gerçekçi iyimser, elindeki imkânların farkındadır. Yeteneklerinin sınırlarını bilir. Gerçekçi hedefler koyar. Hayaller peşinde enerjisini tüketmez. Bir işe kalkışmadan önce adım adım planlar, karşısına çıkacakları önceden hesap eder. Cesurdur ama “her şeyi yaparım” diyen cahil cesareti değildir onunki. Risk alır ama hesaplanmış, düşünülmüş, kontrollü risk alır. Şartların ve hatta kişilerin dahi değişebileceğini bilir; değişimlerde hedefini güncellemekten çekinmez. Zamanın en kıymetli kaynak olduğunun bilincindedir. “Her şey = Hiçbir şey” denklemini bilir, kafasındaki her şeyi hemen ve bir anda yapmaya kalkmaz. Önündeki işlerin fayda kaynak ilişkisini hesap eder. Daha az emekle daha çok fayda getirecekleri önceliklendirir. Diğer bir deyişle, attığı taş ürküttüğü kurbağaya değer.

Özetle Gerçekçi İyimser, hayatın altın tepside başarı sunmadığını; gül bahçesinde dikenlerin de olduğunu bilendir. Geçmişin pişmanlığına kendini kaptırmayan, geleceğin kaygısı ile bugünü kaçırmayandır. Başarı ve başarısızlığın kol kola yürüdüğünü, duygularını yaşamanın insan olmanın temel hakkı olduğunu, gerçekleri görüp sindirdiğinde mutluluğa yaklaştığını bilendir.

Gerçekçi İyimser, en iyisini ararken kendisi ve hayatla barışık kalabilendir.

Keyifli günler dilerim.

İnan Acılıoğlu

Linkedin              İnan Acılıoğlu

Instagram           inanacilioglu

Facebook            İnan Acılıoğlu

Kaynaklar

Mükemmeli Aramak, Tal Ben-Sharar

Yaş Almış Öyküler, İsmail Tufan

YORUMLAR

    Bu konuya henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...

YORUM YAZ