Ölüm korkusuna en yakın duygudur, topluluk önünde konuşma fobisi.
Benim de topluluk önünde konuşma fobim vardı. Bacaklarımın zangır zangır titremesi, ter basması, sesimin titremesi, elimi kolumu koyacak yer bulamamam…”Ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi” dedirten bir şeydi benim için, topluluk önünde konuşmak…
Şimdi ise binlerce kişinin önünde rahatlıkla konuşuyorum, seminerler veriyorum, sunumlar yapıyorum. Dahası bunları keyif alarak yapıyorum.
Peki, nasıl aşamalardan sonra fobim, hobim oldu?
– Hedef koymak: Bana bağlı 240 kişilik çalışma arkadaşlarıma hitap etmem gereken konuşmalar, beni geriyordu ve zorluyordu. Böyle olmaz dedim ve bu fobiyi yenmem gerektiğine karar verdim.
– Teorik alt yapı: Sunum teknikleri konusunda eğitime katıldım. O dönem çalıştığım şirketim buna bütçe ayırmadı; kendim karşıladım. Aldığım eğitimi güçlendirmek için beden dili konularında kitaplar okudum. (Bedenin Dili; Dikkat Vücudunuz Konuşuyor)
– Pratik: Teori önemliydi ama tek başına yeterli değildi. Pratik etmediğim zaman bu eksikliğimin gelişmeyeceği, bunun da ötesinde teorik bilgilerimi de unutacağımı biliyordum. LinkedIn’den ve üniversitelerin sitelerinden dekanların, bölüm başkanlarının iletişim bilgilerine ulaştım; e-postalar yazdım; gelip öğrencilerine konuşma yapmak istediğimi söyledim. 10 kişiden 9’u olumsuz cevap dahi dönmedi. İlk dönen, Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nin o dönem Bölüm Başkanı Alpaslan Fığlalı oldu. Sahneye çıktım, yüzlerce üniversite öğrencisine özgeçmiş hazırlama, doğru iş arama kanalları, iş görüşmesinde başarı konularını anlattım. Konuşmada heyecanlandım, gerildim… Ama devam ettim. Konuşma yaptığım yerlerin sayısı arttı; arttıkça pratiğim gelişti, fobimin şiddeti azaldı, kendime güvenim güçlendi.
– Tanışma: Güzel geribildirimler alıyordum artık. Ben de konuşmaktan, sahnede yüzlerce kişi ile paylaşmaktan keyif alıyordum. Neden bunu profesyonel olarak yapmamayım, diye sordum kendime. Hafta içi kurumsal yaşamdaki işime devam ederken hafta sonları için eğitmen olmayı, eğitimler ve seminerler vermeyi kafaya koydum. Verdiği seminerler, yazdığı kitaplar ile kendisini hayranlıkla ve takdirle takip ettiğim Ahmet Şerif İzgören ile tanışmayı kafama koydum. Nasıl tanışma fırsatı elde ettim, bu yazım için detay kaçabilir ancak kişi kafaya koyduğu zaman her şeyi yapabilir, herkese ulaşabilir, onu gördüm. Değerli Şerif Hocam ile 5 dakikalık ilk görüşmemizde kendimi, hedeflerimi anlattım ve daha uzun bir görüşme için kendisini ikna edebildim. Yarım saatlik ikinci görüşmemizde de İzgören Akademi’de demo bir sunum yapmak üzere söz aldım. Atladım İstanbul’dan İzgören Akademi’nin Ankara’daki merkezine gittim, demo sunumumu yaptım, beğenildim.
– Eğitim: Demom beğenilmişti ama yeterli değildi. Eğitmen olmak için 5 hafta sonu (10 gün) sürecek Eğitmen Uzmanlık Programı’na katılmam gerektiği bildirildi. 5 hafta sonu üst üste Ankara’ya gittim, zorlu eğitiminin zor ödevlerini hafta içi akşamları iş çıkışı yaptım, uykusuz kaldığım geceler oldu. Eğitim uzmanlık programını güzel geri bildirimlerle, ama tamamlamam gereken eksiklerimi de duyarak, tamamladım.
– Son viraj: Eğitimi aldığım İzgören Akademi bünyesinde eğitmen olmak istediğimi ilettim. Akademi’nin tüm eğitmen ve çalışanlarının katıldığı yıl sonu toplantısında bir sunum yapmam istendi. Sunum sonrası tüm akademi üyeleri oylama ile karar verecekti. Duyduğum eksikliklerime daha çok çalıştım, sunum üzerine defalarca prova yaptım (bu arada hafta içi çalıştığım çok yoğun bir işim de var). Sunumumu yaptım, oylamadan da geçtim. Artık İzgören Akademi’nin bir eğitmeni idim. Bu sıfatla hafta sonraları çalıştığım şirketteki işime devam ederek birçok eğitim ve seminerler verdim.
Fobi artık hobiydi, benim için…
Anladım ki;
Taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğiymiş… Hedef koyup pes etmeden, disiplinle ilerledikten sonra her şey mümkünmüş, korkuları yenmek dahi…
Alın yazısını silebilecek tek şey alın teriymiş, Halil Cibran’ın dediği gibi… Çalışmadan, ter dökmeden, emek vermeden başarı mümkün değilmiş.
İnan Acılıoğlu
Bu konuya henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...